Saldırganlık insanın doğuştan getirdiği doğal bir dürtüsüdür. Her insanın içinde saldırganlık vardır. Bazı çocuklar saldırganlıklarını direkt gösterebilirken bazı çocuklar da saldırganlık duygularını bastırabilir.
Saldırganlık içe dönük ve dışa dönük olmak üzere iki türlü kendini gösterir. İçe dönük saldırganlıkta, çocuk saldırganlık dürtüsünü kendine yöneltir. Saçını koparma, elini ısırma, kendini yumruklama, başını duvarlara vurma gibi.
Dışa dönük saldırganlık ise çocuğun saldırganlık dürtüsünün çevresine yönelmesidir. Saldırganlığın çevresine yönelmesi insanlara da olabileceği gibi etrafındaki nesnelere yönelikte olabilir. Oyuncaklarını kırma, küfür etme, başkalarına vurma, ısırma, tekmeleme vb.
Saldırgan yapıdaki çocuklar çevreyle olumlu ilişkiler kurmada, grup içinde uygun hareket etmede ve kurallara uymada zorluk çekerler. Engellemeler karşısında saldırganlaşa bilirler.
Çocuğun saldırgan eğilimler göstermesine pek çok faktör etki edebilir. Bunlardan bazıları; kardeş kıskançlığına bağlı olarak yeni kardeşin doğumu, çocuğun saldırganlığı ile gündeme gelmesi ve kendini var etmesi, çocuğun özerk kimliğinin tanınmaması, çocuğun engellemeler karşısında çözüm yolu olarak şiddet kullanmayı öğrenmesi, aileden yeterli sevgi ve ilgi görememesi gibi. Evde şiddete maruz kalan veya tanık olan çocukların şiddete eğilimli olabileceği de unutulmamalıdır.